28 Aralık 2008 Pazar
ASP.NET Günlüğüm: Apache ve IIS
10 Aralık 2008 Çarşamba
Mutlu Bayramlar!!
Herkese mutlu bayramlar dilerim....
14 Kasım 2008 Cuma
Üniversite ve öğrenciler + farklar…
Birinci durumdaki gibi kalmayalım, üniversiteye lise gibi sadece gidip gelmeyelim, biraz daha alanımızda sosyal olalım diye Bilgisayar ve Teknoloji Kulübünü kurduk. Bu konuda gerçekten hevesli, bir şeyler yapmak ve başarmak isteyen arkadaşları bir araya toplayıp, bir şeyler başarmaya çalışacağız. Ama bu konuda bazen zorlanıyoruz, birçok öğrenci niye bunu yaptınız gibi tepki veriyor bize. Anlamadığım ve bu yazıyı yazma sebebim budur. Bir insan neden kendi alanında sosyal olmak ister? Bilgisayar alanında birkaç etkinlik yapmaya çalışmak ders kolik olduğumuz anlamına mı gelir? Tabii ki mezun olunca öğretmen olacağız. Bu yüzden etkinliğe katılmamıza gerek yok mu? Yani öğretmenlik 4 yılda sadece üniversiteye gidip orda verilenlerle emekli olana kadar yetinmek anlamına mı geliyor? Peki, bu öğretmenler kendilerini geliştirmezse bu bozuk diye yakınılan eğitim sistemi daha da bozulmayacak mı?
Diğer takıldığım nokta, biz üniversitede neden öğretmenlik yaparken kullanmayacağımız bilgileri öğreniyoruz? Peki, üniversitenin akademik yönü? Yani bize akademik alanda katacaklarını unutmuş olmuyor muyuz? Bu yüzden derslerde yakınmak nedendir anlayabilmiş değilim? Peki, bu yakınanlar neden bir şeyler başarmak isteyen öğrencileri düşünmezler? Onlar basit şeyleri öğrenip bırakmak istemiyorlar, iyi birer akademisyen, programcı ya da web tasarımcısı olmak arkadaşlara yazık değil mi?
Yazarken biraz daldan dala atmış gibi oldum ama bunun gibi takıldığım birçok nokta var. Mesela bu sadece benim gözlediğim kendi bölümüm (OMU Böte) için mi böyledir (öğrenciler açısından)? Yoksa birçok bölümde de aynı durum var mı?
Yazmadan geçemeyeceğim, kendini geliştirme konusunda hevesli, girişken ve sosyal arkadaşlara kolay gelsin. Yukarıdaki düşünce tarzından uzaklaşarak bir şeyler yapma çabası gerçekten zor. Biz de Bilgisayar ve Teknoloji kulübü olarak daha aktif ve sosyal öğretmen adayları yetişmesini sağlamaya çalışacağız.
11 Kasım 2008 Salı
Google Aramaları :)
facebook sayfam açılırken müzik çalsa: (facebook sayfamda müzik çalsın) facebook daha böyle bir şey yapamıyor. Profil şarkısı ekleyebiliyorsunuz ama sayfa açılırken müzik çalma olayına hiç rastlamadım.
omu böte radyo: Omü Böte'den arkadaşlar bir radyo açmışlar, arama yapan arkadaş onu arıyor tahminimce. Ben adresi yazayım. http://radyo.boteki.com/ Yanlız radyo flatcast tabanlı olduğu için radyoyu dinleyebilmeniz için ufak bir yazılım indirmeniz gerekebilir.
formüllerle internet yapma : Arama yapan kişinin HTML den bahsettiğini düşünüyorum. İnternet sayfalarının temeli HTML dir. HTML, zengin metin işaretleme dili anlamına gelir. HTML diye google da arama yaparsanız istediğiniz sonuca ulaşabilirsiniz.
Ayrıca biz ona formüllerle internet yapma değil, HTML ile web tasarımı yapma ya da web sitesi nasıl yapılır diyoruz.
1 Kasım 2008 Cumartesi
Techno-KA'08
Samsun Karadeniz'in en büyük şehri olmaktan öte, aynı zamanda Karadeniz'in dünyaya açılan kapısıdır. İşte bu kadar önemli ve stratejik bir bölgede olan Samsunda 14. Samsun Ekonomik İşbirliği Fuarı kapsamında ilk kez Bilişim ve Teknoloji Fuarını yapmanın onurunu yaşıyoruz. Teknolojideki gelişmeleri sadece sanal ortamdan izleyebilen büyük bir kitleye teknoloji ile tanışma şansını vermek bizleri ayrıca gururlandırıyor. Yöre halkına bu imkânı sunacak olan Techno-KA'08 Popüler Teknoloji ve Bilişim Fuarı, bu yıl 30 Ekim – 02 Kasım 2008 tarihlerinde gerçekleştirilecek. Fuar, Samsun'un çevre illerinden ve tüm Karadeniz ve iç Anadolu'dan 50 bini aşkın ziyaretçiyi bir araya getirerek benzersiz bir sinerji yaratacaktır.Techno-KA da bu şekilde tamınlanıyor.
Bizde Samsunda ilk kez teknoloji fuarı açılmış dedik. Gittik, gezdik gördük.
Güzel bir fuardı. Bİlmediğimiz şeyleri öğrendik. Bazı ürünler için samsunda nerelerden bilgi alabileceğimizi gördük. Birçok broşür aldım.
Enerji Kulübü'nün Güneş enerjisi ile çalışan araba projeleri varmış. Okuduğumuz üniversitedeki bu gibi bir projeden haberimiz yoktu. Bu fuar sayesinde bundan haberimiz oldu.
Enerji Kulübü'nün de Bilgisayar ve Teknoloji Kulübü'nden haberi yokmuş.
Kısaca bilgilendirelim;
Biz Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü öğrencileri olarak, Bilgisayar ve Teknoloji Kulübü'nü kurduk. BTK(Bilgisayar ve Teknoloji Kulübü) Kurulmadan önce Bilişim Kulübü vardı ama faaliyet yapılmadığından dolayı kapandı. Biz ise yeniden bir kulüb kurduk. BTK olarak bu yıl etkinliklerimize başlıyoruz. Şimdiden bir haber. Yakında ilk etkinliğimiz olcak. :)
Kulübümüzün kalıcı ve uzun süreli olmasını dileriz.
Samsun'da güzel bir fuardı. Tekrarlanmasını, sürekli olmasını dileriz. Seneye yine görmek isteriz.
Teknolojinin sadece online kalmadığını, yaşamada yansıdığını görmek güzeldi.
Eksiklerini ilk olduğu için görmezden gelmek gerekir. Gelecek yıllarda daha iyi olması dileğiyle... :)
28 Ekim 2008 Salı
Neden öğretim teknolojileri var?
24 Ekim 2008 Cuma
Youtube açılmış, mı acaba?
16 Ekim 2008 Perşembe
Bilim Tarihi Dersi
Yukarıdaki numaralar sayfa numaralarıdır.
14 Ekim 2008 Salı
Uzaktan Eğitim
Sakarya Üniversitesi internet tabanlı uzaktan eğitim lisans programlarını başlatmış. Bilgisayar mühendisliği, endüstri mühendisliği ve insan kaynakları yönetimi lisans programlarında eğitim verilecekmiş.
Uzaktan eğitim:Farklı ortamlarda bulunan öğrenci ve öğretmenlerin,öğrenme-öğretme faaliyetlerini, iletişim teknolojileri ve posta hizmetleri ile gerçekleştirdikleri bir eğitim sistemi modelini ifade eder.
7 Ekim 2008 Salı
Yeni Düzenlemeler 3: Özeleştiri : Dikkat çekmek için 13 Yöntem
Evett. Sıra geldi öz eleştiri yapmaya...
Buradaki Dikkat çekmek için 13 yöntem yazısından yola çıkarak kendi özleştirimi yapacağım:
Dikkat çekmek mi istiyorsunuz?
İşte ziyaretçilerinizin dikkatini çekmek için bir kaç basit yöntem...
1. Resim kullanın.Bak bu çok doğru. resim kullanmayı unutmuşum hep. Aslında en iyi ve bilindik yöntemdir. Bende resimleri çok severim. Bunu dikkate alacağım.
Ziyeretçileri çekmek ve onların yazı ile ilgilenmesini sağlamak için resim gibi hiçbir şey olamaz.
2. Listeler oluşturun.Hmm. Güzel fikir listeleri pek kullanmamıştım. Listeler oluşturulmalı...
Kısa ve önemli noktaları yakalandığı liste, uzun ve bitkin listelerden daha çok dikkat çeker.
3. Yazı dizisi şeklinde yazılar oluşturun.Zahmete değer yazı hazırlamak zor ama yazı dizileri çok güzel ve eğlenceli olur. Hep sonraki adım merak edilir. Bu yazıyı okuduktan sonra yeni düzenlemeler diye seri yapmaya karar verdim. çok güzel oluyormuş, tavsiye ederim.
ziyaretçilerin daha çok geri dönüş yapabilmesi için zahmete değer ve ziyaretçilerin zamanını iyi geçirebileceği yazı dizileri yayınlayın.
4.Blogu temiz tutun.Haklı. Çok fazla eklenti çöplüğe döndürüyor blogu. Dikkat edilmedi. Ben de çok fazla kullanmamaya çalışıyorum.
Uzun süreli ziyaretçileriniz olmalı. Sitenizi temiz tutun ve çöp karışıklığına gerek yok. Bazı eklentiler (widget) iyidir, ama fazlası aşıya kaçmaktır.
5. Navigation (dolaşma)Resim kullanmaktan korkma..
Göz alıcı bir şeyler ile en iyi can alıcı noktanız olsun. Bir yazının özellileri ile ilgili birkaç resim kullanmaktan korkmayın.
6.Basit tutun.Uzun yazılar sıkıcı oluyor, ve ziyaretçiler okumak istemiyor.(kendimden biliyorum)
Ana fikir ile başlayın ve onunla devam edin. Birşeyi başitçe anlatabilmek için 1000 ve daha fazla kelimeye gerek yok. Hızlıca bilgiyi verin daha fazlası anlaşılacaktır.
7.Aktif olun.Doğru söze ne denir. Aktif bloglar hem gündemi daha iyi takip eder, hem de daha çok ziyeretçi çeker.
Kimse tuğla duvar ile konuşmayı sevmez. Bu yüzden blogunuzun tüm bakımında, özellikle yorumları cevaplamada aktif olun.
8.Yardım sağlayın.Bu yazıyı okuduktan sonra böyle bir bölüm hazırlamaya karar verdim. Yakında ekleyeceğim.
İnsanların bilgi ve blogunuzu niye geldikleri ile ilgili sorularına cevap verin.
9.Alçakgönüllü olun.Bu önemli. Kimse ukala insanları sevmez. Zaten böyle ukala bir yapım yok. Yanlışsak kabul ederiz.
Eğer yanlışsanız, kabullenin. Herşeyi biliyorum'u oynamayın çünkü kimse bu tip kişiliği sevmez.
10.Motive
Okuyucularınızı cesaretlendirin ve motive edin. Yorumları için övgüler yazın, misafir yazı fırsatları teklif edin, ve ziyaretçilerinizi blog topluluğunuzun bir parçası olmaya başlamaları için motive edin.
11.Başlık yazın.İlgi çekici başlıklar yazabilmeyi öğrenmeliyim.
Anahtar kelimeler arama motorları içindir, ziyaretçiler için değil. Diğer bölümlere de dikkat çekmek için şahane başıklarların ve anahtar kelimelerin mükemmel kombinasyonlarını öğrenin.
12.BiçimlendirmeBBiçimlendirmeyi doğru kullanabildiğimi düşünüyorum.
Vurgulu kelimeleri ve söz gruplarında, blockquotes, kalın ve italik kullanın.
13.Zaman herşeydir.Hızlı yüklenen temalar seçmeye çalıştım.
Sayfalarınız çabuk yüklenmeli, sayfa için ne gerekli ise o kullanılmalı ve çoklu java scriptler kolay yüklenmeli.
Tabiki bu yazıyı okuyanların yorumları da benim için çok önemli. Blogumun eksiklerini yazarsanız sevinirim.
5 Ekim 2008 Pazar
Yeni Düzenlemeler 2: Tema değiştirdim
4 Ekim 2008 Cumartesi
Yeni Düzenlemeler 1: Google Blogumu Beğenmiyor musun?
Google: Olmaz... Sayfa Türü iyi değil. Sitenizin Google web yöneticisi kalite yönergelerine uygun
olmadığını düşündüğümüzden, şu anda AdSense başvurunuzu
onaylayamıyoruz. Daha açık şekilde belirtmek gerekirse, sitenizin özgün
bir içeriğe sahip olduğunu ve içerik ağımıza değer katacağını
düşünmüyoruz. Web yöneticisi yönergelerinin tam listesi için
http://www.google.com/support/
adresini ziyaret edin.
Ben: Tamam o zaman yeni düzenlmeler yapalım. Daha kaliteli yazılar gireyim. Acaba bir süre sonra tekrar başvuru yapsam kabul eder misiniz? Zaten temayıda sevmedim. İlk bakınca güzeldi ama pek kullanışlı değil benim için... Evet yeni bir tema buldum. Şimdi onu düzenlemeye uğraşmalıyım....
27 Eylül 2008 Cumartesi
Eylül 2008 Pagerank Güncellemesi
Pagerank nedir?
SayfaDeğeri(PageRank), sitenin doğal demokratik yapısına ve link içeriğine uygun olarak sitenin değerinin bir göstergesidir. Aslında Google, bir linki A sayfasında B sayfasına, B sayfası için A sayfasını kullanark bağlar. Fakat Google aynı zamanda sayfanın hakkının yenmemesi için bazı içerik analizleri de yaar. Kendisini "önemli" yapan oylar alan bir site önem sıralamasında diğer sitelerin üzerine çıkacaktır.Bu blogun pagerank değeri 1 olmuş. Benim gibi yeni başlayan bir blogger için en iyi olmasa dahi, bu sonuca mutlu oldum. 0 olarak kalmasından daha iyidir. Umarım daha iyi içeriklerle daha ilerilere gidebilirim.
Önemli, yüksek kalitesi olan siteler, Google'ın her arama yapıldığında hatırladığı, daha yüksek PageRank'a (Sayfa Sıralaması) sahip olurlar. Tabiki, önemli sayfalar eğer aradığınız sorgu ile uyuşmuyorsa size birşey ifade etmezler. Bu sebeble, Google aramalarınızda hem önemli hemde konu ile ilgili sayfaları bulmak için PageRank'i karmaşık bir metin uyuşma tekniği ile birleştirir. Google aradığınız terim'in kaç defa sayfada görüntülendiğininde ilerisine gidip o sayfanın içeriğini tüm yönleri ile inceleyip (ve o sayfaya link veren sitelerin içeriğini) sizin sorgunuza iyi bir sonuç mu diye karar verir.
Yukarıdaki açıklama kaynağı: http://www.google.com.tr/intl/tr/why_use.html
Blog Action Day : Fakirlik
25 Eylül 2008 Perşembe
Wordpress, Blograzzi
qbix.wordpress.com.
İçerik teknoloji hariç her telden olacaktı. Worpress kaydımı yaptırdım sayfa düzeni ile başladım işe. Ama Blogger'a göre çok karışık geldi bana. Blogger da gerçekten çok kolay bir yönetim paneli var. İstediğin gibi değiştirilebilen teması var. (wordpress de ücretsiz üyeler için kullanılabilir tema azdı). Neyse bir süre çabaladıktan sonra bir düzen tutturdum ama kendim de beğenmedim açıkçası.
Sonra blogu Blograzzi'ye kayıt ettireyim dedim. Doğal olarak kabul etmediler. (ben olsam bende kabul etmem) Sebeb olarak "içerik yok" yazmışlardı. Tabi bir yazı yazıp sonra kabul etmelerini beklemek çok saçma.
Bir yanım "Wordpress yapısı öğren" derken, bir yanımda " bu kadar hakim olduğun Blogger varken neden onla uğraşasın ki zaten çok karışık" diyor. Ama ikinci taraf ağır bastı. Yine Blogger la çalışacağım heralde.. Ama 2 blog birden idare etmekte zorlanabilirim gibi gözüküyor. Bakalım, sonu ne olacak...
20 Eylül 2008 Cumartesi
Podcast nedir?
Nedir?
Bilmiyorum...
Ooo olmadı işte, Ne biçim öğretmensin sen... :D :)
İşte başlıyor yeni bir cevaplanacak soru...
Tamam o zaman, hadi cevaplayalım!
Podcast kelime anlamı olarak iPod ve Broadcast kelimelerinden oluşturulmuştur.
Blog yazılı olarak internette bir şeyler paylaşmaksa podcast'de sesli ya da görüntülü olarak birşeyler paylaşmaktır.
Podcast, internet üzerinden belli aralıklarla (haftada bir gibi) yaptığınız radyo yayınıdır.
Podcast iTunes kullanılarak ya da mp3 olarak indirebilir, dinleyebilirsiniz.
Eğitimde Podcast;
Yurtdışında gerek ilköğretim, gerek lise, gerekse yüksek öğrenim kurumlarında, eğitim aracı olarak aktif olarak kullanılan Podcast’i sizin de kendi kurumunuza taşımanız için gerekenler ve olası senaryolar ise şöyle:
Sınıfta
Ders ile ilgili içerikler; örneğin yapılan sınıf gezilerinin yorumları, yazılan şiirler, ödevler, röportajlar, tiyatro oyunları, deney raporları, panel tartışmaları; öğrenciler tarafından Podcast haline getirilip, hem sınıf arkadaşlarıyla, hem de öğretmenleriyle paylaşmaları sağlanabilir. Burada öğrencilerin ortak çalışma yapmaları teşvik edilirken aynı zamanda son teknolojiyi kullanmaları da sağlanmış olacaktır.
Aynı şekilde eğitmenler de yabancı dil çalışmaları, sınav sonuçları veya o gün anlatacakları ders gibi çeşitli içerikleri Podcast haline getirip öğrencileriyle paylaşabilir. Böylece bu konular çok daha kalıcı olacağı gibi, öğrencilere diledikleri yerde ve diledikleri zamanda eğitim imkanını da vermiş olacaklardır.
Podcast’in uzaktan eğitimdeki bir diğer kullanımı ise işlenen derslerin, sunumların ve bir kamera sistemiyle otomatik olarak kaydedilip, ders sonunda kaydın Server üzerinde podcast haline getirilip Web’e gönderilmesi olabilir. Burada aradaki insan gücünün ortadan kalkması en büyük avantaj olmaktadır.
Sınıf Dışında
Eğitim de Podcast’in bir diğer kullanımı ise öğrencilerin ve öğretmenlerin sınıf dışıyla olan iletişimde kullanılmasıdır.
Örneğin yöneticilerin öğrenci ailelerine okulda kullanılan yeni yemek sistemiyle ilgili bilgi verdikleri, veya eğitmenlerin aylık olarak öğrencilere neler öğretildiğini anlatan Podcast’leri paylaşmaları düşünülebilir.
Hazırlanan Podcast’ler Internet üzerinden herkesle paylaşılabileceği gibi, şifreli bir alanda sadece belirli bir kitle ile de paylaşılabilir.
iTunes üzerinde yer alan 2000’in üzerinde eğitimle ilgili Podcast’i ücretsiz indirebilir, Dünya’nın öbür ucunda kullanılan eğitim teknolojileri konusunda bilgi edinebilirsiniz.
Eğitimde Podcast yazısı http://www.bilkom.com.tr/pdf/EgitimdePodcast.pdf adresinden alıntıdır.
Tabiki Eğitimde Podcast'e gelmeden önce eğitim uygalanması gereken bir çok teknoloji var. Önce öğrencilere (öğrencilere demek yanlış olur, bilgisayar her yaşa hitap eden bir olay) doğru bilgisayar ve internet kullanabilmeyi, öğretmenlere teknolojiyi dersle birleştirebilmeliyi anlatmalıyız, öğretmeliyiz...
18 Eylül 2008 Perşembe
Avrupa Müzik Ödülleri'nde Yarışacak Olan MTV Türkiye Adayları
Her yıl Avrupa'nın bir başka büyük şehrinde düzenlenen bu dev organizasyonda MTV Türkiye, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye'yi ve Türk müzik piyasasını temsil edecek. Türkiye'yi Avrupada temsil edecek sanatçıyı MTV Avrupa Müzik Ödülleri için MTV'nin açmış olduğu site üzeirinden oy vererek ( http://ema.mtv.com.tr/ ) dinleyiciler seçebilecek. İşte Adaylar;
- Hande Yener
- Sagopa Kajmer
- Hayko Cepkin
- Emre Aydın
- Hadise
17 Eylül 2008 Çarşamba
Windows Vista SP1
Bilgisayarımda otomatik güncelleştirmeler açıktır. yeni bir günlleştirme yükleneceği zaman windows bir uyarı yazısı gösterir görev çubuğunda. Ben de hep onaylarım.
Bu kez Vista SP1'i yüklemek isteyip istemediğimi sordu. Baktım uzun zamandır erteliyorum bunu, çok da önemli bir işim yokken yükleyeyim dedim. Yaklaşık 45 dk sürdü. Bu yüklemeyi 5-6 dk önce bitirdiği için daha artı ve eksilerinden pek bahsedemeyeceğim. Kullandıkça göreceğiz... :)
Doğru İletme (Forward) Yöntemi
Bu mailler geldiğinde asıl içeriği görebilmeniz için, daha önceden kimlere gönderilmişse (ki bu sayı çok fazladır) onların mail adresleri yazılır. Gerçekten kalabalık bir listedir bu.
Bu liste sayesinde e-mail adresiniz istemediğiniz kişilerin ellerine geçebilir. Tanımadığınız bir çok kişi sizi MSN kişi listelerine ekleyebilirler v.b.
Pek bu tip durumlarla karşılaşmadım ama yinede bana gelen maillerde bu uzun email adresleri listesi varsa aşağıdaki yazıyı yazı boyutunu en büyük ayarlayarak cevap olarak yollarım.
1- Size gelen iletiyi (iletinin en son okuduğunuz halini) forward ya da ilet tuşuna bastıktan sonra iletide bulunan tüm adresleri silin. İletide gönderilmek istenilen mesaj dışında bir şey kalmasın. Böylece alıcınız iletiyi, daha rahat okuyacak, iletiyi gönderenin de adresi yayılmayacak.
2- İletileri göndereceğiniz kişiler, bildiğiniz gibi üç farklı pencerede adresleniyor. Kime (to), Bilgi (cc) ve Gizli (BCC). İletileri göndereceğiniz adresleri Kime (to) ve Bilgi (cc) penceresine yazarsanız tüm alıcılar diğerlerinin adreslerini görür. Bu nedenle ileti göndereceğiniz kişileri kesinlikle gizli (BCC) kısmına yazın, böylece mail attığınız kişilerin birbirlerinin adresini görmesini engellersiniz. Eğer iletiyi gönderdiğiniz kişi bu yöntemi kullanmıyorsa, geldiği gibi adresleri silmeden iletiyorsa, hiç değilse sizin adresiniz dışında arkadaşlarınızın adresini korumuş olursunuz.
3- Size çok forward ileti yollayan kişilere mutlaka bu maili gönderin ki, o da sizi gizli kısmına yazsın ve adresiniz iletiyi alan diğer kişilerce görünmesin.
13 Eylül 2008 Cumartesi
Google'ın Anlamı
-Google ne anlama gelir?
Tabiki arkadaşımız o anda cevap veremez. Çünkü o Google'ı sadece bir arama motoru olarak bilir. İnternette bişey araması gerekse ilk soracağı Google'dır. Nasıl olsa o hemen cevabı verir.
Google 'googol' kelimesi üzerinde oynanarak oluşturulmuş bir kelimedir.
Peki 'googol' nedir?
'Googol' 10 üzeri 100 sayısının adıdır. yani birin yanına 100 tane 0 koyduğumuzda ortaya çıkan o uzun sayının adıdır.
Eğer bir gün birisi bunu "Google nedir, kelime olarak ne anlama gelir diye sorarsa (ki düşük bir ihtimal olarak görüdüğünüz için okurken gülüyor olabilirsiniz.) cevabınız olsun...
Google'ın Profil sayfasındaki açıklama;
Google, "googol" sözcüğünün üzerinde oynanılmasıyla ortaya çıkmıştır.
Edward Kasner adındaki Amerikalı matematikçinin yeğeni Milton Sorotta tarafından üretilmiş olan "googol" sözcüğü 1 ve onun ardından 100 sıfırın gelmesiyle oluşan rakamı belirten matematiksel bir terimdir.
Google'ın bu terimi kullanması, şirketin web'deki ve dünyadaki bilgi selini organize etme misyonunu yansıtır.
http://www.google.com.tr/intl/tr/profile.html
10 Eylül 2008 Çarşamba
iTunes
Kullandıığım bilgisayar nedense Winampla bir türlü anlaşamadı. Hep sorun çıkardılar. IE ile anlaşamadı bir süre, sonra Vista ile kavga etti. Sonuç olarak ben de yollarımızı ayırmaya karar verdim ve Winamp'ı bilgisayardan kaldırdım.
Windows Media Player kullanmaya başladım, ama o da vista da kekelemeler yaptı. Olsun dedim, yinede seni kullanacağım çünkü görev çubuğundaki Windows Media Player aracını kullanmak çok rahattı. Ayrıca MSN'de ne dinliyorum özelliğini açmak için eklentiye gerek de yoktu. Ama WMP ile ben kavga ettim. Nedeni de benim klasörlerimden sildiğim şarkıların kitaplıktan silinmemesi idi. Şimdi bu yazıyı okuyanlar kitaplıkta şarkıya sağ tıkla ve sil seçeneğine tıkla diyecekler, ama bu şekilde de silinmedi kitaplıktan.
Sonunda ne yapsam derken iTunes kurmaya karar verdim. İlk kez kullanıyorum bir Apple yazılımını. Şu aralar bir sorunum yok iTunes ile.
Peki MSN'de ne dinliyorum özelliğini iTunes ile nasıl kullandım? Şöyle oluyor;
Lastfm.com un bir yazılımı var. Medya çalarını Last.fm'e bağla şeklinde. Bunu indirdim, zaten Last fm kullanıyordum. Bu yazılımda Araçlar -> Seçenekler -> Messenger -> yeni bir parça başladığında msn'ye bildirim gönder. bölümüne tik atıp tamam tıkladığınızda ne dinlediğiniz MSN'de gözükür. Aynı işlemi Winamp'la da yapabilirsiniz.
iTunes indirmek için tıklayınız.
Last.fm yazılımını indirmek için tıklayınız.
8 Eylül 2008 Pazartesi
İyiki Doğdun Google
İyiki Doğdun Google...
Sen olmasaydın biz ne yapardık????
Google, 1998 de doktora yapan iki öğrenci (Larry Page ve Sergey Brin) tarafından kuruldu. Google farklı kılan, onu bu kadar popüler yapan Pagerank algoritması.
Google'dan önce arama motorları sadece ahantar kelime ya da meta arama kullanarak arama yaparmış.
Google ise size en doğru arama sonuçlarını getirmeyi amaçlar. Bir siteye ne kadar çok bağlantı verilmişse pagerank için o kadar çok oy kullanılmış demektir. Ve arama sonuçlarında da pagerank değerine göre sıralama yapılır. Google'ı Google yapan budur.
Google'ın bazı bölümlerinde lego kullanılmış olan ilk orjinal Google sunucusu;
2008 mart ayında Douglas Merrill İTÜ Bilgisayar Kulübünün davetlisi olarak geldiği Türkiye'de tam 45 dakika süren harika bir sunum gerçekleştirdi. Google hakkında bilmek istediğiniz her şeyi bu sunumdan öğrenebilirsiniz. Gerçekten çok bilgilendirici bir sunum...
http://www.chip.com.tr/video/Google-Turkiye-deydi-Turkce-dublaj-19_198.html
6 Eylül 2008 Cumartesi
Bu Sayfadaki Sol Sütundaki Siteler
- Twitter : Şu anda ne yapıyorsun? sorusunun cavabını yazıp, arkadaşlarınızla yada blog/sitenizde paylaşabilmenize yardımcı olur.
- Del.icio.us : Yer imleri (sık kullanılan internet siteleri) ni online kaydedebileceğiniz, arkadaşlarınızın da yer imlerini görebilmenizi sağlayan site.
- Technorati : Blog arama motoru
- Blograzzi : Blog dizini ve arama motoru kimliği üzerine kurulmuş web sitesidir. Veritabanında yer alan blogların farklı kaynaklardan derlenen istatistikleri ve kullanıcıların katkısı ile kendisine özel algoritmasının sayesinde blogları puanlama ile listelemektedir. Blograzzi puanı ile bloglar popülerliğine göre sıralanmakta ve diğer istatistikler ile birleştirip farklı kriterler bazında listelenmektedir. Blograzzi’ye kayıt olan internet kullanıcıları istedikleri bloglar için yorum yazabilmekte, beğendikleri blogları favorilerine ekleyebilmekte ve bloglara oy verebilmektedirler. (http://tr.wikipedia.org/wiki/Blograzzi)
- friendfeed : Adından da anlaşılacağı gibi üyelerinin nerede ne yaptıklarını paylaşan sitedir. Nerede kısmını siz üye olduğunuz ve friendfeed'in desteklediği sitelerdeki kullanıcı adını veriyorsunuz, friendfeed sizin yaptıklarını paylaşıyor.
Gezi resimlerinden
Hayata bu güzel çiçekler gibi biraz dinlenme de katmalıyız.
Bu güzel çiçekleri fotoğraf karesine taşımasak olmazdı.
Fakat fotoğrafın biraz çözünürlüğü düşük.
Turkcell, Facebook, Google, Mynet....
Çok hoş bir reklam. Telefon yardımı, internet aracılığıyla çocuklarına isim buluyorlar.
Bende bu reklamdan sonra telefonla facabook'a bağlanmak nasıl olur diye düşündüm. Telefonun tarayıcı bölümüne girdim. URL'ye git seçeneğini buldum ve URL bölümüne www.facebook.com yazdım. Facebook anasayfası ingilizce olarak karşımdaydı. Giriş yaptım ve status bölümünü güncelledim. :)
Ayrıca Facebook'daki resimleri de (grupların resimleri gibi) telefonumdan görebiliyordum.
Ufacık bi telefondan internete bağlanabilmek hoşuma gitti.
İnternete girmişken birde Google araması yapayım dedim. (reklamdakiler gibi). Telefon ekranında Google logosunu görmek nedense bir sevinç yarattı bende... Çünkü elimdeki çok çok fazla özellikli bir telefon değildi, ve onla bile Google'a bağlanabilmiştim.
Tek problemim telefondan email atamamak oldu. Bunun için telefona gerekli ayarlar girilmesi gerekiyor. Bir ara onuda deneyip sonuçları yazacağım...
Diğer siteleri deneyemedim çünkü internetteki kota sorunu telefonda kontör sorununa dönüşüyor. Lütfen kotayı aşmayalım...
2 Eylül 2008 Salı
Google Chrome
Şu anda bu yazıyı bu yeni tarayıcıyı kullanarak yazıyorum.
Daha ilk kullanışım ama beğendim. Yani Kullandığım internet tarayıcıları arasında bir sıra yaparsam;
- Opera
- Google Chrome
- Firefox
- İnternet Explorer
O zaman bir yorum daha yazarım.
İnternet kullanıcılarının büyük bir çoğunluğunun internet=Google olarak algılıyor. Google bu kadar büyümüşken, bu tarayıcının da, internet tarayıcıları arasında iyi bir yer alacağına inanıyorum. Çünkü bizde "Google ne yaparsa güzel yapar" anlaşıyışı yerleşmiş durumda. (en azından benim için öyle.)
Şimdi Google kendi tarayıcısını o kadar tanıtmış benim tekrar buraya özelliklerini yazmam doğru olmaz. O yüzden direk linki yazıyorum.
Google Chrome'nin özellikleri
Google Chrome indir
1 Eylül 2008 Pazartesi
Blogger Blogunuza Rasgele Yazı Linki Eklemek
Bu bloga rasgele yazı linki ekleyebilmek için uğraştım biraz. Ama kolaymış aslında biraz boşa uğraşmışım gibi. (Tabi HTML kodlardan birazcık anlıyor olmanız da gerekli). Öncelikle Blogger hesabınızla giriş yapınız. Kontrol paneli -> Yerleşim Sekmesi -> HTML'yi düzenle sırası ile tıkladıktan sonra;
Sayfadaki HMTL kodlarında tagından sonra aşağıdaki kodu yazın.
Sonra Linki koymak istediğiniz yere aşağıdaki kodu yazın.
Kaydettikten sonra işlem tamamdır.
Kaynak
NOT: Bu sayfaya kodlar direk yazılamadığı için; kodları resim olarak verdim.
30 Ağustos 2008 Cumartesi
Blogger Blogunuza Son yorumlar Bölümünü Eklemek...
Blogger hesabınıza giriş yapınız, ve kontrol panelinden Yerleşim'e tıklayınız. Açılan sayfada Gadget Ekle'ye tıklayınız. Açılan sayfada Besleme'ye tıklayınız. Besleme URL'si yazan bölüme blogunuzun yorum RSS url sini yazınız. Örneğin benim blogum için; http://websakini.blogspot.com/feeds/comments/default. Adresi yazdıktan sonra Devam'a tıklıyoruz. Öğe tarihleri, Öğe kaynakları/yazarları Bölümlerine de tik koyduktan sonra Kaydet tıkladığımızda işlem tamamdır.
Artık bu bölümü Yerleşim sayfa öğreleri bölümünden sayfanın istediğiniz yerine yerleştirebilirsiniz.
29 Ağustos 2008 Cuma
28 Ağustos 2008 Perşembe
Hayır Facebook sen yapma...
Hayır olamaz, e posta kutuma dolan onca forward mailden sonra olamaz. Şaka olmalı bu.
eposta kutumuzu dolduran mailler var bilirsiniz;
"Bu mesajı 10 kişiye gönder dileğin kabul olsun"
"Bu maili 10 kişiye göndermezsen msn paralı olacak"
"Bu maili göndermezsen 3 yılın şanssız geçecek"
Bu tip mesajlar önce cep telefonlarında başladı. İnternet yaygınlaştıkça mail olarak gelmeye başladı. Sonra Facebookda "forwardla ne olacağını gör" mesajları başladı.
Şimdi ise Facebook gelen kutuma bir mesaj gelmiş;
"Facebook son zamanlarda aşırı derecede kalabalıklaştı. Birçok kullanıcı Facebook'un yavaşlamasından şikayetçi. Kayıtların gösterdiğine göre bunun sebebi çok fazla aktif olmayan kullanıcı olması. Öte yandan çok fazla yeni Facebook kullanıcısı var. Biz bu mesajı, kullanıcıların aktif olup olmadığını bulmak için çevrenize gönderiyoruz. Eğer aktif kullanıcı iseniz lütfen 15 kişiye bu mesajı kopyala+yapıştır yapın (yani gönderin diyor).
Bu mesajı 2 hafta içinde göndermeyenler, yeterli boş alan açılabilmesi için tereddütsüz silinecektir.
Eğer Facebook hâlâ çok kalabalık olursa kibarca bir parça bağış isteyeceğiz (ödemeli yapacaklar). Fakat bu mesajı tüm arkadaşlarınıza gönderdiğinizde bize kimlerin aktif kullanıcı olduğunu gösterecek ve üyeliğiniz silinmeyecektir.
Facebook kurucusu ,
Mark Zuckerberg
"
Bu konu hakkında bilgisi olan var mı? Bu da bir forward mail değil mi? Bu da bir msn paralı olacak şakası değil mi?