24 Ocak 2010 Pazar

Sessiz çığlıklar

İletişim gerçekten zor iş.

Anlayabilmek ve anlatabilmekte öyle.

Konuşabilmek kadar zor bunların hepsi;

Bu aralar o kadar çok şeye tepkiliyim ki!

Ama susmak zorunda olmak, kendi içinde sinirlerini sağlam tutmaya çalışmak, zor..

Sağlam bir sabır taşım mı var? Yoksa kırıldı artık ben mi tutkalla yapıştırmaya çalışıyorum farkında değilim.

İlk kızdığım nokta; araştırmadan,öğrenmeden, size yardımcı olmaya çalışan insanlara direk ödevinizi yaptırmaya çalışmanız; sonrasında neden araştırıp öğrenmiyorsun çok basit şeyler bunlar dediğinde “beni iyi ezdin” cevabını almanız, ve bu insanlar için bir şeyler yapmaya çalışmanız.

Size diyecek sözüm yok; size yardımcı olurum dedim ama ödevlerinizde değil, arayıp da bulamadıklarınız da; kendinizi nasıl geliştirmeniz gerektiğinde…

Sonraki kızdığım nokta; son sınıf olmak ve önümüzdeki sene için karar vermek zorunda olmak. Bu arada yapmak istediğim çok fazla proje ve fikir olması elimde.

Diğer kızdığım nokta; insanların arkadaş kelimesini anlayamamaları…

Bunların arasında kaybolmadan bir akademik dönemi daha bitirebildim. Ne mutlu bana…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder